Dünya Bankası, Global Ekonomik Beklentiler-Ocak 2023 raporunu açıkladı. Kuruluş, 2023 global ekonomik büyüme iddiasını haziranda açıkladığı yüzde 3 düzeyinden yüzde 1,7’e düşürdü.
Para siyasetinin sıkılaştırılması, Ukrayna savaşının yansımaları ile ABD, euro bölgesi ve Çin’deki yavaşlama, global büyüme kestirimlerinin düşürülmesinde tesirli oldu. Dünya Bankası iddiası gerçekleşirse global iktisat 2009 ve 2020’den sonra son 30 yılın en makus performansını gösterecek.
TÜRKİYE VARSAYIMLARI GERİLEDİ
Raporda ayrıyeten Türkiye için de çeşitli beklentiler ve açıklamalar yer aldı. Buna nazaran, Dünya Bankası Türkiye için 2023 büyüme beklentisini 0,5 puan düşürerek yüzde 2,7’e çekti. Kuruluş, Türkiye için 2024 büyüme beklentisini yüzde 4’te sabit tuttu.
Dünya Bankası ayrıyeten birden fazla ülke ve bölge için büyüme kestirimlerini düşürerek yeni olumsuz şokların global ekonomiyi resesyona sürükleyebileceği konusunda uyardı. Pek çok ülke için 2024 büyüme varsayımlarını de düşüren banka, kalıcı enflasyon ve yüksek faiz oranlarının bu iddialara sebep olduğunu söyledi.
Dünya Bankası, Çin için 2023 büyüme varsayımını yüzde 5,2’den yüzde 4,3’e, Japonya için yüzde 1,3’ten yüzde 1’e ve Avrupa ve Orta Asya için yüzde 1,5’ten yüzde 0,1’e düşürdü. Kuruluş ABD’nin bu yıl sırf yüzde 0,5 büyüyebileceğini öngördü.
DÜNYA BANKASINDAN UYARILAR
Dünya Bankası Başkanı David Malpass, raporun önsözünde, “Kalkınmanın karşı karşıya olduğu kriz ağırlaşıyor ve global refahtaki gerilemeler muhtemelen devam edecek” dedi.
Malpass, yükselen piyasalarda ve gelişmekte olan ekonomilerde GSYİH’nin gelecek yılın sonunda Covid-19 salgını arifesinde beklenen düzeyin yaklaşık yüzde 6 altında olacağını söyledi.
Malpass, dünyanın dar bir noktada olduğunu belirterek, “Hukukun üstünlüğünü güçlendirmek, görünümü uygunlaştırmak ve beşerler için daha düzgün fırsatlarla daha güçlü ekonomiler inşa etmek için artık yapılabilecek kıymetli ıslahatlar var” dedi.
Dünya Bankası raporda şu alanlara odaklanmanın kritik olduğunu söyledi:
* Ulusal siyaset yapıcılar, rastgele bir mali dayanağın savunmasız kümelere odaklandığından emin olmalı.
* Enflasyon beklentileri düzgün bir halde sabitlenmeli.
* Finansal sistemler sağlam olmaya devam etmeli.